doğru dürüst

Sens de "doğru dürüst" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 11 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	doğru dürüst	properly adv.
Peaceful means of solving the problems have not been properly explored, let alone exhausted. Sorunları çözmenin barışçıl yolları, bırakın tüketilmeyi, doğru dürüst araştırılmamıştır bile. More Sentences
General
2	General	doğru dürüst	decent adj.
Tom and Mary haven't had a decent night's sleep since the birth of their baby six months ago. Tom ve Mary altı ay önce bebekleri doğduğundan beri doğru dürüst bir gece uykusu çekemediler. More Sentences
3	General	doğru dürüst	proper adj.
We will only vote 'yes' if we are clear that a proper deal has been done. Sadece doğru dürüst bir anlaşma yapıldığından emin olduğumuz takdirde 'evet' oyu vereceğiz. More Sentences
4	General	doğru dürüst	straight adj.
I'd appreciate it if you would give me a straight answer. Bana doğru dürüst bir cevap verirseniz memnun olurum. More Sentences
5	General	doğru dürüst	straight adj.
I'd appreciate it if you would give me a straight answer. Bana doğru dürüst bir cevap verirseniz memnun olurum. More Sentences
6	General	doğru dürüst	real adj.
7	General	doğru dürüst	decently adv.
8	General	doğru dürüst	aright adv.
9	General	doğru dürüst	duly adv.
10	General	doğru dürüst	white adv.
11	General	doğru dürüst	comme il faut adv.

Sens de "doğru dürüst" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 28 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	doğru ve dürüst kimse	zaddik n.
2	General	değerini doğru dürüst anlayamama	misappreciation n.
3	General	birini doğru dürüst haberdar etmemek	keep someone guessing v.
4	General	doğru dürüst düşünebilmek	have one's wits about one v.
5	General	değerini doğru dürüst anlayamamak	misappreciate v.
6	General	doğru dürüst haberdar etmemek	keep (a person) guessing v.
7	General	doğru ve dürüst	dinkum [australia] adj.
Phrasals
8	Phrasals	doğru dürüst bir şey olmak/haline gelmek	come to something v.
Proverb
9	Proverb	yapacaksan doğru dürüst yap	if a thing is worth doing it's worth doing well
10	Proverb	doğru dürüst bir soru doğru dürüst bir cevabı hak eder	a civil question deserves a civil answer
11	Proverb	doğru dürüst bir soru sorulduysa doğru dürüst cevap verilir	a civil question deserves a civil answer
Colloquial
12	Colloquial	besleyici/adamakıllı/doğru dürüst yemek	square meal n.
13	Colloquial	doğru dürüst adam	right guy n.
14	Colloquial	doğru dürüst kimse	square n.
Idioms
15	Idioms	dürüst/doğru sözlü kadın	a woman of her word n.
16	Idioms	dürüst, güvenilir, doğru insanlardan oluşan jüri	twelve good people and true n.
17	Idioms	doğru dürüst bir yemek/öğün	a square meal n.
18	Idioms	(bir şeyi) doğru dürüst hatırlamamak	not put (one's) finger on (something) v.
19	Idioms	bir şeyi doğru dürüst yerleştirmek	put something straight v.
20	Idioms	dürüst/doğru sözlü bir kadın/adam olmak	be a man/woman of his/her word v.
21	Idioms	dürüst/doğru sözlü biri olmak	be as good as (one's) word v.
22	Idioms	dürüst/doğru sözlü biri olmak	be as good as your word v.
23	Idioms	(birini) doğru dürüst haberdar etmemek	keep (one) guessing v.
24	Idioms	(birini) doğru dürüst haberdar etmemek	keep (one) hanging (in midair) v.
25	Idioms	doğru ve dürüst	fair and square expr.
Slang
26	Slang	doğru dürüst bilgi	the (hot) skinny n.
27	Slang	doğru dürüst çalışmayan	on the blink expr.
28	Slang	doğru dürüst çalışmayan	tits up expr.